SEO’da Başarılı Olabilmek İçin 10 Kritik Adım

SEO çalışmalarınızla, arama sonuçlarında üst sıralarda yer almak ve sitenize gelen trafiği arttırmak istiyorsanız, doğru yerdesiniz. Haydi, başlayalım!

1. Kitlenizin Arama Sorgularını Hedefleyen İçerik

İşte, SEO’nun kalbi tam da burasıdır.

Arama sonuçlarında başarıya ulaşıp ulaşmayacağınız bu adımda belirlenir.

Kullanıcının maruz bırakıldığı geleneksel reklamların – örneğin televizyon reklamları – aksine SEO ile kullanıcıya tam olarak aradığı içeriği, istediği anda sunmanız gerekir

Bunun için öncelikle kullanıcıların ne aradığına dair somut veriye ihtiyacınız var. SEO çalışmalarının ilk adımı, bu nedenle anahtar kelime araştırmasıdır.

Anahtar kelime araştırması sırasında dikkat edilmesi gereken üç farklı veriden söz edebiliriz:

  1. Sorgu: İnsanlar ne arıyor?
  2. Aranma Hacmi: Sorgu kaç kez aranmış?
  3. Zorluk/Rekabet: Google’da bu sorguda üste çıkmak ne kadar zor ya da rekabet ne kadar yüksek?

Üzerine çalışmanın değerli olacağı sorguları tespit ettikten sonra bu arama sorgularını hedefleyen içerik oluşturabilirsiniz.


2. Arama Motorları Tarafından Taranabilir + Erişilebilir Olma

Arama motorları, web sitenizi tarayamıyor ya da anlayamıyorsa yaptığınız tüm anahtar kelime çalışmaları anlamsız kalır.

Teknik tarama ve erişilebilirlik sorunları, birçok sitenin aşamadığı bir engel olarak karşımıza çıkar. Bu sorunun üstesinden gelebilen sayfalar SEO yarışına bir sıfır önde başlar.

robots.txt dosyanızın önemli sayfalarınızı ya da kaynaklarınızı engellemediğinden emin olarak ve makine tarafından okunabilir metin kullanarak işe koyulun. Ancak hepsi bu değil. Yapabileceğiniz pek çok şey var.

SEO uzmanlarının başarılı ve bilgili olması gereken bazı teknik alanları şöyle sıralayabiliriz:

  • Arama motorlarının tüm önemli URL’leri bulmasını ve taramasını,
  • Sayfadaki içeriğin arama motorları tarafından okunabilir olmasını,
  • Sitedeki her bir sayfanın alakalı ve özgün olmasını sağlamak.

SEO denetim araçlarını kullanarak tarama sorunları olup olmadığını öğrenebilirsiniz. Ücretsiz olarak kullanabileceğiniz ya da deneyebileceğiniz güvenli araçlardan bazıları şunlar:


3. Bağlantıların Kalitesi ve Sayısı

Her bir bağlantı bir oy.

Google’ın kurucuları Larry Page and Sergey Brin ilk orijinal PageRank patentini 1996 yılında yazdıklarında, yeni bir fikirleri vardı: Web sayfalarını insanlardan oluşan editör ekiplerinin puanlaması sonrası sıralamak yerine, bu sayfalara referans veren diğer bağlantı sayılarına göre sıralamak.

Bugün Google algoritmaları, bağlantı saymanın çok daha ötesinde çalışıyor. Artık bu algoritmalar o kadar detaylı ki, tam olarak her bir aşamayı bilmemiz mümkün görünmüyor.

Ancak başarılı Google SEO uzmanlarının hemfikir olduğu bir şey var: popülerlik yarışında güven, alaka düzeyi, konum başta olmak üzere pek çok faktör devreye giriyor.

İç bağlantılar (kendi sitenizden yönlenen bağlantı), güvenilir sitelerden gelen bağlantılar kadar güçlü bir etki yaratmayabilir. Yine de bu durum, iç bağlantılar ve site mimarisinin SEO çalışmalarında önemli bir rol oynadığı önemli bir faktördür.

Bağlantıların artık SEO için etkili olmadığına dair yaygın bir dedikodu var. Ancak yapılan çalışmalar ve testler sonrasında, en güçlü SEO başarı faktörlerinden birinin bağlantılar olduğunu halen göstermiştir.

Bağlantılar, bir navigasyon hizmeti vermenin ötesinde bir amaca hizmet eder ve Google’a web sayfası hakkında önemli bir bilgiler veren sinyaller içerir.

Bu sinyallerin bazıları şunlardır:

  • Bağlantının yetkinliği + Güvenilirliği
  • Bağlantının alakalı olup olmadığı
  • Bağlantı metni

Google, sayfayı nasıl sıralandıracağına karar vermek için bu sinyallerin verdiği değerleri göz önünde bulundurur.


4. Kullanıcının Amacına Ulaşması

Parçalar nihayet bir araya geliyor. az sabır:)

  • Kullanıcının sorgusuyla alakalı hedef kitle içerik,
  • Arama motorları tarafından taranabilir ve erişilebilir site,
  • İçeriğinize referans veren güvenilir bağlantılar.

Peki sırada ne var? En önemli sorulardan birini sormanın zamanı geldi:

İçeriğiniz kullanıcının amacına ulaşmasına yardımcı oluyor mu?

İçeriğinizin belli anahtar kelime ve ifadelerden oluşacak şekilde hedeflenmesi ve eşleşmesi önemli, ancak yeterli değil. Google’ın bilmek istediği başka bir şey var: İçeriğiniz kullanıcının aradığı bilgiyi sağlıyor mu? Ona tatmin edici bir cevap verebiliyor musunuz?

Eğer kullanıcı, sayfanıza geldikten sonra Google’a geri dönüyor ve aynı arama sonuçlarını tekrar inceliyorsa bu ona yeterince tatmin edici bir cevap vermediğiniz anlamına gelir. ( sıkıntı büyük ) demektir

Google, kullanıcıların önüne rasgele sayfalar çıkarmak istemez, onların sorularına en iyi cevapları veren seçenekleri listelemek ister. Teknoloji devi Google, kullanıcılarına en kısa sürede en iyi sonucu vadediyor ve sizin de buna uygun davranmanız gerekiyor. daha fazla trafik için kullanıcı deneyimi faydarlarından yararlanın ve İçerik Stratejinizi geliştirmezseniz artık sonuç ne olur anlamışsınızdır (:


5. İçeriğin Özgünlüğü

İçeriğiniz diğer pek çok sayfanın içeriğiyle tamamen aynı olursa, Google sizi üst sıraya yerleştirmek için bir sebep bulamaz. Tamamen aynı olan iki içerikten hangisini üst sırada yerleştireceğine karar vermek, Google için oldukça zor. ( Duplicate içerik istemeyiz )

İçeriğiniz özgün olmadığında iki şey olur:

  • Google en iyi sonuçları vermek için tüm kopya içerikleri sıralamadan çıkarır.
  • Kopya içerik, Sıralamalar‘da rekabette geride kalır.

Kopya içeriğin sebebi genellikle farklı bir siteden içeriğin doğrudan kopyalanmasıdır. Bunun yanı sıra kopya içerik, aynı site içerisinde iki ya da daha fazla aynı veya benzer URL’nin oluşturulmasından kaynaklanabilir. Bu da kopya içeriğin farkında olmadan bile yaratılabileceği anlamına gelir.

Dikkatli olalım Google Amcamızın tarama bütçesini boşa harcamayın hiç hoşlanmaz bu durumdan ( çalma mazlumun yazısını düşersin aheste aheste (:

Kopya İçerik Sorunları

Kopya içeriğin, farklı bir siteden alınmasının neden problemli olduğu apaçıktır. Ancak farkında olmadan kopyalanan içerik üzerine biraz daha detaylı düşünmemiz gerekir. Örneğin, aşağıdaki gibi iki farklı sayfa oluşturduğunuzu varsayalım:

  • https://ornek.com/urun
  • https://ornek.com/urun?color=default

Teknik olarak, bu iki URL tam olarak aynı sayfayı oluşturabilir. Bu durumda Google’ın iki sayfayıda taraması gerekir ve bu bütçenin boşa harcanması anlamına gelir. Ayrıca bu durum, iki sayfanın bağlantı eşitliği ve diğer sıralama sinyallerini karmaşık hale getirebilir. Bu da Google’ın hangi sayfayı sıralamaya sokacağına karar vermesini zorlaştırır. ve sonuç sayfanız nerde meçhul olabilir 🙂


6. Uzmanlık, Yetkililik ve Güvenilirlik

Anahtar kelime hedefleyebilir, bağlantı alabilir ve kullanıcının amacına ulaşmasına yardımcı olan içerik üretebilirsiniz.

Peki sitenizin Google ve kullanıcılar açısından güvenilir olduğundan emin misiniz?

SEO’nun ilk zamanlarında, arama motorlarını kandırmak ve düşük kalitedeki sayfalara trafik almak oldukça kolaydı. Bununla mücadele etmek için Google algoritmasına Panda’yı kattı. Böylece yüksek ve düşük kalitedeki sayfaları ayıran makine öğrenmesini kullanmaya başladı.

Google Kalite Değerlendirme Rehberi’nde kaliteli bir sayfanın belirleyicileri uzmanlık, yetkililik ve güvenilirlik olarak sıralanıyor. Değerlendirmeler makine öğrenmesi tarafından yapılıyor. Google’ın makine öğrenmesi algoritmasındaki eğitim verilerini, insanlardan oluşan kalite değerlendirme ekipleriyle çalışarak elde ettiği tahmin ediliyor.

Diğer yüksek kaliteli sayfa sırlama belirleyicileri ise şu şekilde ifade ediliyor:

  • Yeterli miktarda yüksek kalitede içerik
  • İçerikten kimin sorumlu olduğuna dair açık bir gösterge. Örn: Yazar bilgileri, Hakkımızda bölümü ve iletişim bilgileri
  • Olumlu yönde Marka bilinirliliği

7. Güncellik

İlk zamanlarından bu yana, Google güncellik konusuna büyük bir önem veriyor. Bunun için Sorgu Güncelliği Hak Ediyor (Query Deserves Freshness) adlı bir değerlendirme ölçütü kullanarak güncel sonuçlardan en fazla fayda sağlayabileceklere arama sonuçlarında yer verir.

Örneklerle açıklayalım:

  • Haberler ve Güncel Olaylar – “Corona virüsü” “Grammy Awards”
  • Yinelenen Olaylar – “Ay tutulması” “Dünya Kupası Programı”
  • Sık Güncellenenler – “iPhone Specs” “Mac Reviews”
  • Arama hacminde veya sosyal medyada yakın zamanda bir artış olan konular

Bunların dışında, içeriğinizin ne kadar güncel ve alakalı olduğuna karar veren farklı sinyallerden faydalanmaktadır.

  • İçerik ne zaman yayına alındı?
  • İçerik güncelleniyor mu? (bu kısımda hangi bölümlerin güncellendiği ve güncellenen içeriğin miktarı da önemlidir)
  • İçerik ne sıklıkla güncelleniyor?
  • İnsanların bağlantıya ne sıklıkla tıklıyor? (sıklığın düşmesi, içeriğin bayatladığı mesajı verir)
  • Etkileşim metrikleri ne yönde değişiyor? (etkileşimin düşmesi içeriğin güncelliğini kaybettiğini gösterir)

İçeriğin güncelliğini gösteren bazı sinyaller şunlardır:

Diğer taraftan içeriği güncellemenizin bir amacı olması gerekiyor. Kelimeleri eş anlamlılarıyla değiştirip içeriği güncellemiş olmanıza güvenirseniz, sonuçlar beklediğiniz gibi olmayabilir. Bunun yerine, içeriğin gerçekten daha faydalı olmasını sağlayan değişiklikler yapmanız gerekiyor.


8. Tıklama Oranı (CTR)

Uzunca bir süre Tıklama Oranı’nıın Google sıralamalarında önemli bir faktör olup olmadığı tartışıldı. Google SEO araştırmaları gösteriyor ki, arama sonuçlarında çıkan sayfalar tıklandıkça sıralamaları da yükseliyor.

Ancak bazı SEO uzmanlarına göre bu oldukça karışık bir sinyal. Bu nedenle doğrudan bir belirleyici değilse de dolaylı olarak sıralamayı etkileyebilir.

Yine de kimin haklı olduğu çok önemli sayılmaz. İster doğrudan olsun ister dolaylı, Tıklama Oranı, sıralamanın yükselmesini sağlıyor. CTR sonuçlarınızı güçlendirdiğiniz zaman daha fazla trafik alırsınız. Hepsi bu!

Daha fazla tıklanma, pek çok potansiyel fayda sağlar.

Yüksek CTR, daha fazla kullanıcının içeriğinizi gördüğü anlamına gelir. Bu da daha fazla kullanıcının içeriğinizi paylaşması, daha fazla bağlantı vermesi ve diğer yollarla etkileşime girmesi için önemli bir avantaj olarak karşımıza çıkıyor. Tüm bunlar, doğrudan ya da dolaylı olarak Google sıralamalarında yükselmenize yardımcı oluyor.

CTR’nızı yükseltmenize yardımcı olarak üç temel araç bulunur:

  • Başlık,
  • Meta açıklaması,
  • Zengin snippet.

İyi haber şu ki, bu üç aracı kısmen de olsa kontrol edebilirsiniz. Google arama sonuçlarında bilgilerinizi istediği gibi göstermeyi seçebilir, ancak siz bu kararı yapılandırılmış veri işaretlerinizle büyük ölçüde etkileyebilirsiniz.


9. Hız

Hız çok önemli.

Hız, tartışmaya açık bir konu değil. Google SEO sonuçlarını etkilediği çoktan doğrulandı. Google bunu 2010 yılında ilan ettiğinde yalnızca az sayıda yavaş yüklenen sayfaya uyguladığını söylemişti.

O zamandan bu yana çok sayıda çalışma, hız ve sıralama arasında ciddi bir ilişki olduğunu gösterdi. Buna ek olarak, Google site hızının mobil sonuçlar için bir sıralama kriteri olduğunu açıkça söyledi.

Google ve SEO topluluklarının kullandığı Lighthouse adlı ücretsiz aracı kullanarak sitenizin hızını test edebilirsiniz. Burada göreceğiniz Performance Audit ile sayfa hızını puanlayabilir ve hızınızı artırmak için neler yapabileceğinizi görebilirsiniz.

Diğer Hız Testi edebilceğiniz Kaynaklar


10. Farklı Cihazlar ile Uyumluluk

Bu metni okuduğunuz cihazın ekranı ne büyüklükte?

Laptop, masaüstü bilgisayar, tablet ya da akıllı telefon olması fark etmeksizin, kullanıcı odaklı tasarım üzerinde durmanız gerekiyor ve sonrasında kullanıcılara tutarlı izlenim sunmalısınız.

Günümüzde çoğu içerik, farklı cihazlar için ve mobil uyumlu şekilde oluşturuluyor. Çünkü mobil uyum + kullanıcı deneyimi, SEO performansını büyük ölçüde etkilemeye devam ediyor.

Evet, mobil uyumluluk Google sıralama faktörleri arasında önemli bir yer tutalıyor. Ancak bundan daha önemlisi web sitesi tasarımının etkileşim ve kullanılabilirlik testi yapmanızı öneriyorum, memnuniyet ve kalite kriterlerine uyup uymadığı. Kötü bir mobil UX Kullanıcı Deneyimi sıralamanızı olumsuz yönde etkiler ve görünürlük grafiğinizi düşürür.

Diğer taraftan, olumlu bir deneyim sizi destekler.

Google, bir süredir mobil öncelikli bir yaklaşım geliştirerek site içeriğinin mobil sürümünü kullanarak sitelerin sıralamalarını belirlemeye başladı. Yani, mobil siteniz masaüstü siteniz kadar iyi değilse, sorun yaşayabilirsiniz. En baştan başlayın ve mobil uyumlu bir siteniz olduğundan emin olun.

Mobil öncelikli dizine ekleme, 1 Temmuz 2019’dan başlayarak tüm yeni web siteleri için varsayılan olarak etkindir

Ek Kaynaklar

Kullanılabilirlik Testi

kullanilabilirlik testi

Kullanılabilirlik Testi; bir ürün ya da hizmetin, temsili kullanıcılarla test edilerek değerlendirilmesi anlamına gelmektedir. Genellikle test sırasında gözlemciler, katılımcıları izlerken, dinlerken ve gerekli notları alırken; katılımcılar tipik görevleri tamamlamaya çalışmaktadır.

Amaç; kullanılabilirlik problemlerini ortaya çıkarmak, niteliksel ve niceliksel veri toplamak ve katılımcının ürünle ilgili memnuniyetini tespit etmektir.

Etkin bir kullanılabilirlik testi için, bir test planı geliştirmeniz, katılımcıları belirlemeniz ve sonrasında da bulgularınızı analiz edip raporlamanız gerekmektedir.

Kullanılabilirlik Testinin Faydaları:

Kullanılabilirlik testi, tasarım ve geliştirme ekibinin, problemleri kodlanmadan önce tespit etmelerine yardımcı olmaktadır. Sorunlar ne kadar erken tespit edilir ve düzeltilirse, hem zaman hem de genel program akışı bağlamında o kadar az maliyetli olmaktadır. 

Kullanılabilirlik testi sırasında;

  • Katılımcıların, belirli görevleri başarıyla yerine getirip getiremediklerini öğrenmiş olursunuz.
  • Bu görevlerin tamamlanması için gereken zamanı belirlemiş olursunuz.
  • Katılımcıların, web siteniz ya da ürününüzden ne kadar memnun kaldıklarını öğrenmiş olursunuz.
  • Kullanıcı performans ve memnuniyetini geliştirmek için yapılması gereken değişiklikleri tespit etmiş olursunuz.
  • Ve bu performansın, kullanılabilirlik hedeflerinizi karşılayıp karşılamadığını analiz etmiş olursunuz.

Resmi bir Laboratuvara İhtiyacınız Yok:

Etkin bir kullanılabilirlik testi için resmi bir kullanılabilirlik laboratuvarına ihtiyacınız yoktur. Aşağıdaki koşulları sağladığınızda, başarılı bir kullanılabilirlik testi yapabilirsiniz:

kullanilabilirlik

Ses ve görsel ekipmanlarla donatılmış, birbiriyle bağlantılı 2-3 odası olan sabit bir laboratuvar

kullanilabilirlik

Portatif kayıt ekipmanı olan bir oda

kullanilabilirlik

Kayıt ekipmanı olmayan, kullanıcıyı gözlemleyerek notlar alan gözlemcinin bulunduğu bir oda

kullanilabilirlik

Kullanıcının uzaktan yönetildiği herhangi bir yer (moderatör eşliğinde ya da değil)

Maliyeti Etkileyen Faktörler:

Test maliyetleriniz aşağıdakilere bağlı olarak değişim göstermektedir:

  • Test tipi
  • Test için bir araya getirilen ekibin büyüklüğü
  • Test için gereken katılımcı sayısı
  • Testin kaç gün süreceği

Bütçenizi, birden fazla kullanılabilirlik testi yapılacak şekilde ayarlamayı unutmayın. Bir web sitesi ya da ürün üzerinde hazırlanan kullanılabilirlik testi, tekrarlanması gereken bir sürece girebilir.

Kullanılabilirlik testi için bütçelendirme yaparken, aşağıdaki unsurları göz önünde bulundurun:

zaman

Kullanılabilirlik testini planlamak için zamana ihtiyacınız vardır. Kullanılabilirlik uzmanları ve ekibin, web sitenizin test senaryoları üzerinde yapacakları pilot testler için zamana ihtiyaçları olacaktır. Testi uygulamak, verileri analiz etmek, rapor yazmak ve bulguları sunumlaştırmanın yanı sıra, ön hazırlık için de gerekli zamanı ayırmanız gerekir.


ise alim maliyeti

Katılımcıları nereden ve nasıl bir araya getireceğini düşünün. İhtiyaçlarınız doğrultusunda bunu ekip içerisinde çözebilir ya da size katılımcı sağlayacak bir firmayla anlaşabilirsiniz.


katilimci ucreti

Katılımcıların size ayıracağı zaman için ödeyeceğiniz ücretleri ya da seyahat masraflarını bütçenize dahil etmeyi unutmayın.


kira maliyeti

Gözlem ve kayıt için gereken ekipmanlara sahip değilseniz, laboratuvar ve diğer ekipmanlar için bir kira bütçesi ayırmanız gerekir. Test için bir konferans salonu kullanacaksanız, önceden yerinizi ayırtmanızda fayda vardır.

Proje planınız dahilinde kullanılabilirlik testini uygulamanın yanı sıra, ekibin de test için bir hedef belirlemesi ve sonuçları uyguluyor olması büyük önem taşımaktadır.

Prototipleme Nedir?

prototipleme

Prototip; bir ürüne zaman, para ya da geliştirme yatırımı yapmadan önce, ürünle ilgili fikirlerinizi inceleyip soruşturmanızı ve bir özelliğin ya da tüm tasarım konseptinin arkasında yatan niyeti göstermenizi sağlayan taslak üründür.

Prototip; kağıt üzerine yapılmış çizimlerden (Düşük Sadakat Oranı), içeriğin bir bölümünü görmenizi sağlayan tıklanabilir linklere ya da tamamen çalışan bir siteye kadar (Yüksek Sadakat Oranı) her şekilde yapılabilir.

Prototipin Faydaları:

Bir ürünü, geliştirme sürecinin erken fazlarında değiştirmek, siteyi geliştirdikten sonra değiştirmekten daha kolaydır. Bu nedenle sürecin ilk aşamalarında prototip çalışmasını yapmanız gerekir. Prototip sayesinde, bir yandan web sitenizin tasarımı ve planlaması üzerinde çalışırken, diğer yandan kullanıcılardan geri bildirim elde edebilirsiniz.

Nielsen‘ e göre, kullanıcı deneyimindeki en büyük gelişmeler, kullanılabilirlik verilerinin mümkün olduğunca erken toplanmasıyla elde edilmektedir. Nielsen ayrıca, herhangi bir kod yazılmadan yapılan değişikliklerin, tüm uygulamalar tamamlandıktan sonra yapılacak değişikliklerden çok daha az maliyetli olacağının da altını çizmektedir. 

Taslak ile Prototip Arasındaki Fark:

Taslak, wireframe (şema) ya da prototip arasındaki farklar her zaman çok net olmasa da, her biri farklı amaçlar için kullanılmaktadır.

Bill Buxton ‘Kullanıcı Deneyimi Taslakları‘ adlı kitabında, aradaki farkın daha net anlaşılmasını sağlayan bir liste hazırlamıştır:

prototip

Tracy Lepore, taslaktan tasarıma kadar tüm süreci göstermek için; tasarımın iletişim şekli ve evreler arası tekrarlama miktarı ile tasarımın doğruluğu arasındaki ilişkiyi aşağıdaki gibi görselleştirerek tanımlamıştır:

prototiplendirme

Yüksek Sadakat ve Düşük Sadakat Prototipleme Modelleri:

Düşük ya da yüksek sadakat prototip kullanımı ve bir prototipin, tasarımın son haline ne kadar benzemesi gerektiği konularında süregelen tartışmalar söz konusudur. Her ikisi de kullanılabilirlik problemlerini ortaya çıkarma konusunda eşdeğerdir. Bununla birlikte, projeniz için hangisinin daha iyi bir alternatif olduğunu anlamak için aşağıdakileri göz önünde bulundurmalısınız:

lofi prototip

Düşük Sadakat Prototipleri; genellikle kağıt üzerine hazırlanır ve kullanıcı etkileşimine izin vermez. El çizimi maketler ya da çıktılardan oluşabilirler. Teoride düşük sadakat eskizlerini oluşturmak çok daha az zaman alır. Bu prototip modeli; yenilik ve geliştirmeye teşvik eden alternatif tasarım çözümlemelerinin erkenden görselleştirilmesine izin vermektedir. Bu yaklaşımın bir diğer avantajı da, taslak oluşturma sırasında kullanıcıların rahatlıkla istedikleri değişiklikleri önerebilmeleridir.


hifi prototip

Yüksek Sadakat Prototipleri; bilgisayar odaklı ve genellikle gerçekçi (mouse-klavye) kullanıcı etkileşimine izin veren çalışmalardır. Yüksek sadakat prototipleri, sizi en doğru kullanıcı arayüzüne mümkün olduğunca yaklaştırır. Bu tip prototiplerin, gerçek insan performansı verilerini (örneğin bir görevin tamamlanması için gereken süre) toplama ve müşteri, yönetim ve diğerlerine gerçek ürünü gösterme konularında daha etkin olduğu varsayılmaktadır.

Kağıt Prototip Çalışmaları:

Kağıt üzerinde yapılan prototip çalışmaları; sitenin bilgi mimarisi, tasarımı ve içeriği hakkında geri bildirim almanızı sağlayan en hızlı yöntemlerdir. Kağıt prototip modeli oluşturmak oldukça kolaydır ve ihtiyacınız olan şeyler yalnızca; kağıt, makas ve yapışkanlı not kağıtlarıdır.

Her bir web sayfası için bir kağıt parçası, kullanılabilirlik testinde kullanıcılara denetilir. Kullanıcılar, gerekli bilgiye ulaşmak için nereye tıklamaları gerektiğini gösterir ve siz de o ekranı göstermek için sayfayı değiştirirsiniz.

kagit prototip

Bu yöntemle, tasarım sürecinde erken geri bildirimler toplayabilir, kolaylıkla değişiklik yapabilir ve ilk tasarımınızı geliştirebilirsiniz.


Referanslar:

A Case Study of How Interface Sketches, Scenarios and Computer Prototypes Structure Stakeholder Meetings, Johanson and Arvola

M. Walker, L. Takayama and J.A. Landay, High-fidelity or low-fidelity, paper or computer? Choosing attributes when testing web prototypes, Proceedings of the Human Factors and Ergonomics Society 46th Annual Meeting, September 29–October 4, 2002, Baltimore, USA, HFES, Santa Monica (2002), pp. 661–665.

Paper Prototypes Work as Well as Software Prototypes

Paralel Tasarım

paralel tasarim

Paralel tasarım tekniğiyle; aynı gereksinimler ile birden fazla kişi, ilk tasarım üzerinde çalışır. Her tasarımcı birbirinden bağımsız olarak çalışır ve herkes işini bitirdiğinde, konseptler grubun diğer üyeleriyle paylaşılır. Sonrasında tasarım ekibi her bir çözümü ayrı ayrı ele alır ve tüm tasarımcılar, kendi çözümlerini daha da geliştirebilmek için en iyi fikirlerini kullanırlar.

Paralel Tasarım Yönteminin Faydaları:

Bu yöntem sayesinde farklı fikirler bir araya gelir ve her tasarımda çözümlenmiş en iyi fikirler alınarak final tasarım oluşturulur.

Paralel tasarım sayesinde:

  • Hızlıca ve etkin bir maliyetle pek çok fikir bir araya getirilebilir.
  • Aynı anda farklı yaklaşımlar keşfedildiği için konsept geliştirme aşaması da hızlandırılmış olur.
  • Konseptler birleştirilmek üzere üretilir, böylelikle nihai çözümde tüm fikirlerden faydalanılmaktadır.
paralel tasarim

Paralel Tasarımın En İyi Uygulamaları:

Projenizde paralel tasarım uygulayabilmek için;

  • Hangi arayüzler üzerinde çalışılacağını belirleyin
  • Tasarımın uygunluğu konusundaki beklentileri netleştirin
  • Eğer bir takım yaklaşımını benimseyecekseniz, ekibinizin eşdeğer yeteneklere sahip olduğundan emin olun
  • Değerlendirme ölçütlerini belirleyin
zaman

Her bir tasarım tek tek incelendikten sonra her tasarımdaki uygun elementleri, final konseptte birleştirmek için yeteri kadar zaman olduğundan emin olun.

Araştırmalar Neyi Gösteriyor?

paralel tasarim

Diğerlerinin tasarımlarını görmek ve denemek, final çözümleri geliştiriyor:

Paralel tasarım yöntemi, oldukça işe yarayan bir yöntemdir. Çünkü ekibin her üyesi, diğer üyelerin tasarımlarını görerek fikirler geliştirebilir. Orijinal arayüz ne kadar iyi olursa olsun, bu yöntemle herkes kendini geliştirmiş oluyor. Ekip üyeleri iyi tasarım fikirlerini hızlıca oluşturup, bu fikirleri kendi tasarımlarına entegre edebiliyorlar.


jakob nielsen

Farklı tasarımlar oluşturmak, daha iyi sonuçlar yaratıyor:

Jakob Nielsen, Paralel Tasarım ile Sistem Kullanılabilirliğini Geliştirmek (1996) başlıklı vaka çalışmasında paralel tasarımın değerini desteklemektedir (örneğin; arayüz tasarımlarında birden fazla tasarımcının birbirinden bağımsız olarak çalışması). Vaka çalışması sonuçlarında geleneksel tasarım yöntemleriyle ölçümlenen kullanılabilirlik gelişmesi %18 iken, paralel tasarımda bu oran %70 olmuştur. Nielsen, bu bulgulardan 2011’de yayımlamış olduğu makalesinde de söz etmektedir.

McGrew’ in Paralel Tasarım Hakkındaki Makalesi:

McGrew, 2001 yılında paralel tasarımın değeriyle ilgili bir makale yazmıştır. Bir fatura mutakabat programının arayüzü için paralel tasarım uygulamasını kullanmıştır. Tasarımcılar ise; proje yöneticisi, yazılım ve donanım ekip üyeleri, iki konu uzmanı, üç kullanıcı ve beşeri faktörler mühendisi olan McGrew’ ün kendisiydi.

Ekip; kağıt ve marker kalemlerle birbirinden bağımsız olarak eskizler üzerine çalıştı. Tüm eskizler duvara asılarak incelendi. Katılımcılar sonradan iki ilave eskiz daha eklediler. McGrew her yeni tasarımın; başka bir tasarıma ait fikirlerden en az bir tanesini barındırmasını ve bir tane de hiç sunulmamış bir fikre sahip olmasını istedi.

Tasarımlar incelendikten sonra ekip, kısa bir sürede olması gereken en iyi tasarım konusunda uzlaşarak, gün sonu gelmeden final kullanıcı arayüzüne karar vermiş oldu. Ekip üyeleri, tekrar sürecine girmeden 40 farklı tasarım alternatifi üzerinde düşünmüş oldu. Seçilen en iyi fikirler, katılımcıların da hızlıca yanıt vermelerini sağladı.


Referanslar:

M. Walker, L. Takayama and J.A. Landay, High-fidelity or low-fidelity, paper or computer? Choosing attributes when testing web prototypes,Proceedings of the Human Factors and Ergonomics Society 46th Annual Meeting, September 29–October 4, 2002, Baltimore, USA, HFES, Santa Monica (2002), pp. 661–665.

Parallel Design method, Usability Net

Sezgisel Değerlendirme ve Uzman Görüşü

sezgisel degerlendirme

Sezgisel değerlendirmede kullanılabilirlik uzmanları, sitenizin arayüzünü kullanılabilirlik prensipleri doğrultusunda incelemektedirler. Bu analiz sonucunda, potansiyel kullanılabilirlik sorunlarının bir listesi çıkarılmış olur.

Sezgilerin Avantaj ve Dezavantajları:

Sezgisel değerlendirme, kullanılabilirlik testinin yerine geçmemelidir. Sezgiler, sitenizin kullanılabilirliğini etkilese de; sezgisel değerlendirmede belirlenen sorunlar, kullanılabilirlik testinde bulunanlardan farklıdır.

avantaj

  • Tasarımcılar için nispeten daha ucuz ve hızlı geri bildirim sağlayabilir.
  • Tasarım sürecinde erken geri bildirim elde edebilirsiniz.
  • Doğru bulgular ile tasarımcıların en iyi düzeltmeleri yapmaları sağlanabilir.
  • Diğer kullanılabilirlik testi yöntemleri ile bir arada kullanılabilir.
  • Kullanılabilirlik testi ile, ileride ortaya çıkabilecek sorunlar incelenebilir.

dezavantaj

  • Bulguları etkin bir biçimde uyarlayabilmek için deneyim ve bilgi gerekir.
  • Eğitimli kullanılabilirlik uzmanlarını bulmak bazen zor ve oldukça pahalı olabilir.
  • Birden fazla uzmanla çalışıp, sonuçlarını birleştirmek zorunda kalırsınız.
  • Temel sorunlardan çok, ufak sorunları ortaya çıkarabilir.

Nielsen’in Bulguları:

Farklı gruplar tarafından pek çok sezgisel değerlendirme çalışması yapılmıştır ancak bunlar arasında en iyi bilineni, 1994 yılında Nielsen tarafından geliştirilmiş olanlardır. Nielsen’in, Rolf Molich ile birlikte 1990 yılında düzenlemiş olduğu listede, aşağıdaki bulgular yer almaktadır:

gorunurluk

Sistem Durumunun Görünürlüğü: Sistem; makul zamanlarda düzenli olarak kullanıcıyı, neler olup bittiğine dair bilgilendirmelidir.


uyum

Gerçek Dünya ile Sistem Arasındaki Uyum: Kullanıcının dilinden konuşulmalı; sistem-merkezli terimler yerine, kullanıcının aşina olduğu kelime, cümle ve konseptler kullanılmalıdır. Bilginin doğal ve mantıklı bir düzende aktığı, gerçek hayata dair yöntemler takip edilmelidir.


exit

Kullanım Kontrolü ve Özgürlüğü: Kullanıcılar sık sık yanlış sistem fonksiyonlarını seçerler ve bu istemeyen durumun iyice kontrolden çıkmaması için açıkça belirlenmiş bir ‘acil çıkış’ sistemine ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle ‘geri’ ve ‘tekrarla’ fonksiyonları desteklenmelidir.


tutarli

Tutarlılık ve Standartlar: Kullanıcılar; farklı kelime, durum ya da aksiyonların aynı anlama gelip gelmediğini düşünmemelidir. Tutarlı altyapı sistemleri kullanılmalıdır.


hata onleme

Hata Önleme: Güzel hata mesajlarından bile daha iyi bir şey varsa o da, bir hatanın en başta gerçekleşmesini engelleyen dikkatlica hazırlanmış bir tasarımdır. Her ikisi de kullanıcı herhangi bir aksiyon almadan önce hataya açık durumları ortadan kaldırarak, kullanıcıya onay seçeneği sunmaktadır.


tanimak

Yeniden Hatırlatmak Yerine Tanımak: Obje, aksiyon ve seçenekler görünür hale getirilerek, kullanıcı belleğine fazla yükleme yapmaktan kaçınılmalıdır. Kullanıcı, diyaloğun bir parçasından diğerine geçerken karşılaştığı bilgiyi hatırlamak zorunda kalmamalıdır. Sistem kullanım talimatları görünür ya da gerektiğinde kolaylıkla geri alınabilir olmalıdır.


hiz

Kullanım Verimliliği ve Esnekliği: Yeni kullanıcı tarafından görülmeyen hız artırıcılar, deneyimli kullanıcılar için etkileşim hızını sıklıkla artırabilir ve sistem hem deneyimli, hem de deneyimsiz kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olabilir. Kullanıcıların, kendi hızlarını ayarlayabilmelerine izin verilmelidir.


minimal tasarim

Estetik ve Minimal Tasarım: Diyaloglar, alakasız ve ihtiyaç duyulmayan bilgiler içermemelidir. Bir diyalogda yer alan her ilave bilgi, gerekli olan bilginin ulaşılabilirliğini ve görünürlüğünü azaltır.


hata tespit

Kullanıcılara Hataları Tanıyıp Tespit Etmeleri ve Onlardan Kurtulmaları için Yardımcı Olmak: Hata mesajları, yalın bir anlatım diliyle (kod kullanılmadan) ifade edilmeli, sorun açıkça belirtilmeli ve yapıcı bir şekilde çözüm sunulmalıdır.


dokumantasyon

Yardım ve Dökümantasyon: Sistemin dökümantasyon olmadan kullanımı daha iyi olsa da, yardım ve dökümantasyon seçenekleri sunmak gerekebilir. Bu tip bilgiler araştırılması kolay, kullanıcı görev odaklı, yerine getirilmesi için adım adım net olarak açıklanmış olmalı ve çok uzun olmamalıdır.

Uzman Görüşleri:

Uzman görüşünde eleştirmenler, bulguları önceden bimekte ve anlamaktadır. Bu nedenle eleştirmenler spesifik bir bulgu setini kullanmazlar. Bunun bir sonucu olarak da uzman görüşleri daha az resmi olma özeliği taşımakta ve potansiyel bir sorun için spesifik bir bulgu saptamayı gerektirmemektedirler.


Referanslar:

Molich, R. and Nielsen, J., Improving a human- computer dialogue, Communications of the ACM, 33(3), 338-348, (1990).

Nielsen, J., Enhancing the explanatory power of usability heuristics, CHI’94 Conference Proceedings, (1994).